Geçtiğimiz yüzyılın başında, işletmelerin satışlarını artırması çok da zor değildi. Fabrikaların az olması ve buna bağlı olarak rekabetin de düşük olması nedeniyle üretilen ürünler, fiyatları yüksek olsa bile alıcı buluyordu. Dolayısıyla böyle bir ortamda firmalar AR-GE, Inovasyon, Bilgi Sistemleri gibi kavramlara uzaktı.
Aynı yüzyılın ikinci yarısından itibaren, aynı işi yapan firma sayısının hızlıca artması rekabeti beraberinde getirdi. Bilgisayarların da ortaya çıkışıyla birlikte Bilgi Sistemleri kavramı telaffuz edilmeye başlandı.
Başlangıçta elle tutulan kayıtlar, bilgisayarların sanayide boy göstermesiyle birlikte dijital ortama taşınmaya başladı. Bilgi sistemleri işletmelerde önce malzemeyi planladı. MRP (Material Requirements Planning-Malzeme İhtiyaç Planlama) adı verilen bu sistemde satış siparişlerinin terminine bakarak, üretilecek ürünlerin hammaddelerinin siparişinin ne zaman tedarikçiye verilmesi gerektiğini bilgisayarlar insanoğluna haber veriyordu.
Bu sistemi kullanan firmalar başlangıçta halinde memnunken, sert rekabet koşulları, malzeme dışında makinaların da planlaması gerektiğini söylüyordu. Bu süreçte MRP II (Manufacturing Resource Planning-Üretim Kaynak Planlama) denilen sistem satışların karşılanabilmesi için, hangi makinada hangi parçanın üretimine başlanması gerektiğini ekibe haber veriyordu.
Bir sonraki aşama/ihtiyaç, artık sadece üretimin değil satış, satınalma, insan kaynakları, muhasebe gibi bir firmanın tüm süreçlerinin bilgi sistemlerine girilmesi ve raporlanmasıydı. ERP (Enterprise Resource Planning-Kurumsal Kaynak Planlama) dediğimiz sistem tam da bu işi yapıyordu. Tüm personelin zamanında ve doğru bilgi girmesini sağlandığında, ERP’ler firmanın adeta röntgenini çekiyor ve patronlara şirketin tam olarak ne durumda olduğunu söylüyordu. Dahası, yeni yatırımlar yapma veya tasarrufa gitme konusunda yetkilileri önceden uyarıyordu.
Teknoloji ve rekabet o kadar hızlı artıyor ki artık, ERP’ler de kurumsallaşmak isteyen firmalara yeterli gelmiyor. Firmalar iş emirlerini sistemde açıyor, hammadde ve mamul hareketlerini giriyorlar, ancak bu tek başına yeterli olmuyor. Saatte 100 adet parça çıkması gereken bir makine 85 adet çıkardığında bunun kök nedenine inemiyorlar. Ya da personelin günlük ne kadar verimli çalıştığını, iş makinalarının kaç kere arıza yaptığını ve duruş yaşadığını ayrıntılı olarak göremiyorlar.
Bu ihtiyaçtan hareketle yazılım firmaları, işletmelerin sahadaki tüm operasyonlarını salise salise (saniye değil !) takip edecekleri bir sistem geliştirmeye başladılar. Genel adı MES (Manufacturing Execution System-Üretim Yürütme Sistemi) olan bu sistem üretimde olan biteni size gerek makine, gerekse personel bazında A’dan Z’ye sunar.
Türkiye’deki firmalar arasında, sektördeki gelişmelere anında cevap vermesi nedeniyle bir adım önde olan “Mert Yazılım” çıkarmış olduğu Trex programıyla bugün Türkiye’nin önde gelen firmalarına hizmet vermektedir.
Sahadaki stratejik noktalara konumlanan dokunmatik Operatör Panel ekranları sayesinde, veriyi toplar ve mühendislik ekibinin detaylı analiz edebilmesi için hizmetine sunar.
Programın çalışma prensibi, makinaya gelen belirli bir voltajın üzerindeki sinyalleri alıp, hafızasında depolamasıdır. Aynı zamanda, makine başındaki operatörlerin, kalite ve bakım ekibinin de duruşları ve/veya kalite/bakım operasyonlarını dokunmatik ekranlara hızlıca girebildiği bir yazılımdır.
Peki, MES sistemleri, yani Trex hangi verileri analiz etmemizi sağlar, gözden geçirelim:
- Hangi makine ne sebepten dolayı kayıp zaman yaratmış?
- Bu kayıp zaman bir sonraki makineyi etkilemiş mi?
- Operatörler arızalara ne kadar zamanda müdahale etmiş?
- Arızalar ne kadar zamanda giderilmiş?
- Arızanın giderilmesi esnasında hangi sarf malzemeler kullanılmış?
- Hangi operatör ne kadar yemek, çay ve ihtiyaç molası vermiş?
- Birim zamanda üretilen ürün miktarı neymiş?
- Teorik kapasiteye oranla ürün bazında randımanı neymiş?
- Gün içerisinde ortalama hangi adet/saat, metre/saat hız ile çalışmış?
- Format değişimlerinden (Hazırlık İşlemleri, Kalıp Değişimleri) kaynaklanan kayıp zamanlar nelerdir?
- Hangi makine gün içinde hangi ortalama hız ile çalışmış, hangi saatlerde ne gibi hız değişiklikleri olmuş?
- Vardiyalar arası anlık OEE karşılaştırması ne olmuş?
- Hammadde, yarı mamul ve mamul fireleri ne olmuş?